Grönland’da gerçekleştirilen parlamento seçimleri, Ada’nın gelecekteki siyasi yönelimini belirleyecek önemli sonuçlar doğurdu. Bağımsızlık tartışmalarının gölgesinde yapılan seçimde, farklı partiler Ada’nın geleceği için farklı senaryolar sundu.
Muhalefet Çoğunluğu Sağladı
Seçim sonuçlarına göre, bağımsızlık konusunda daha temkinli bir tutum sergileyen Demokraatit Partisi, oyların %29,9’unu alarak parlamentoda çoğunluğu elde etti. Daha hızlı bağımsızlık yanlısı Naleraq Partisi ise %24,5 oy topladı. Mevcut Başbakan Mute Bourup Egede liderliğindeki Inuit Ataqatigiit (Halk Topluluğu) Partisi ise yaklaşık %21 oy aldı.
Grönland, Danimarka’ya bağlı özerk bir bölge olmasına rağmen, bağımsızlık uzun yıllardır yerel siyasetin merkezinde yer alıyor. Ancak seçim sonuçları, bağımsızlık sürecinin nasıl yönetileceği konusunda Ada’daki siyasi görüş ayrılıklarını bir kez daha ortaya koydu.
Bağımsızlık İçin Referandum Gündemde
Seçim sonrası en çok tartışılan konulardan biri, Grönland’ın bağımsızlığı için bir referandum düzenlenip düzenlenmeyeceği oldu. Naleraq Partisi gibi bazı partiler sürecin hızlandırılması gerektiğini savunurken, Demokraatit Partisi daha temkinli bir ilerleme öneriyor. Uzmanlar, bağımsızlık konusunda net bir yol haritası çizmenin ekonomik ve politik açıdan büyük riskler taşıdığını belirtiyor.
Trump’ın Grönland Hakkındaki Açıklamaları Tepki Çekti
Eski ABD Başkanı Donald Trump, Grönland’a yönelik açıklamalarıyla Ada’daki siyasi ortamda büyük yankı uyandırmıştı. Trump, daha önce Grönland’ın ABD tarafından satın alınmasını önererek, Ada’nın stratejik önemine vurgu yapmıştı.
Trump, 5 Mart’ta ABD Kongresi’nde yaptığı bir konuşmada da, “Grönland’a ulusal güvenlik ve uluslararası güvenlik için ihtiyacımız var. Bunu elde edeceğiz” diyerek, Ada üzerindeki ABD çıkarlarını açıkça dile getirdi.
Bu açıklamalara Grönland hükümetinden sert tepki geldi. Başbakan Egede, “Grönland satılık değil, biz Amerikalı ya da Danimarkalı değil, Grönlandlıyız” sözleriyle Trump’a yanıt verdi.
Grönland üzerindeki jeopolitik rekabetin önümüzdeki dönemde daha da artabileceği öngörülüyor.
